Can Başer Müzikleri
1971 yılında Melodi Plak tarafından çıkarılan bu 45’lik plakta “Bilmem” ve “Özlem” adlı güfte ve besteleri bana ait iki şarkım yer alıyor. Gitarla çalarak okuduğum bu şarkılara Dün, Bugün, Yarın Orkestrası eşlik ediyor. “Bilmem” adlı bestem 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Yeşil Giresunlu’nun yazdığı sözlerle, Yasemin Kumral tarafından “Girneden Yol Bağladık Anadoluya” adıyla plağa okundu. Bu bestem yıllarca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Bayrak Radyo ve Televizyonu tarafından sinyal müziği olarak kullanıldı.
Melodi plakla iki plak için anlaşma yapmıştım. Anlaşma gereği “Penceremde Yalnızım” ve “Barış Şarkısı” adlı şarkıların stüdyo kayıtlarını yaptım. İlk parçanın söz ve müziği bana ait. Söz ve müziği Şanar Yurdatapan’a ait olan “Barış Şarkısı” içerisinde geçen “Amerikalılar peace! derler” sözü plak şirketi yöneticileri tarafından “pis derler” gibi algılandığı için, bu plak maalesef piyasaya çıkmadı.
“Penceremde Yalnızım” adlı şarkımı ilk olarak Federico Garcia Lorca’nın şu sözlerini besteleyerek yapmıştım:
CASIDA OF THE LAMENT
By Federico Garcia Lorca
I have shut my balcony
because I do not want to hear the weeping,
but from behind the grey walls
nothing else is heard but the weeping.
There are very few angels that sing,
there are very few dogs that bark,
a thousand violins fit into the palm of my hand.
But the weeping is an immense dog,
the weeping is an immense angel,
the weeping is an immense violin,
the tears muzzle the wind,
nothing else is heard but the weeping.
Translated from the Spanish by Stephen Spender and J.L. Gili
- Bilmem
- Özlem
- Sarı Güller
- Kıbrıs Türküsü
- Penceremde Yalnızım
- Sevgilim, Hayatım, Tatlı Meleğim
- Sevgilim Düşünme Hiç Geleceği
Radyo’da 07.30 haberlerinde dinlediğim Pakistan-Hindistan savaşı hakkındaki bir haberden etkilenip, esinlenerek yazıp, besteledim.
1971 yılında “Bilmem” adıyla Melodi Plak Şirketinde plağa okudum
MUTSUZ ADAMIN TÜRKÜSÜ
Yıkılsın bu dünya, erisin canlar
Silahlar konuşsun dökülsün kanlar
Bir gün gelip o, öfkeyle kalkanlar
Mezarımın başında ağlar mı bilmem?
Medeniyet demiştin, al işte sana
Getirdiği ne varsa savaştan yana
Bir gün olur o liderler gelirde bana
“Barış yapalım mı?” diye sorar mı bilmem?
Hepsinin gözlerinde var perdeleri
Önlerinde bombalarının düğmeleri
Bugün o düğmelere basan elleri
Acep bir gün barış harcı karar mı bilmem?
“Yurtta sulh, cihanda sulh” diyor bilenler
Harbe karşı çıkıyor harpten gelenler
Bugün süngü takıp, bağır delenler
Açtıkları yaraları sarar mı bilmem?
22.4.1970 Çarşamba
(08.00-10.30 arası) Eskişehir
1971 yılında “Özlem” adıyla tarafımdan plağa okundu, “Bilmem” adlı parçanın arka yüzü olarak.
HAYAL ÇİZGİLER
Issız vadilerde esen rüzgar sen
Ne arıyorsun beynimin içinde
Bilinmeyen geleceğimi düşünürken
Hissediyorum bazen seni içimde
Birden her şey görünüyor başka biçimde
Sen göz kapaklarıma damlayan yağmur
Yanağımda kendine yol mu arıyorsun?
Sanki gökyüzünden kalbe inen nur
Gibi beni sımsıcak sarıyorsun
Yanağımdan dudaklarıma varıyorsun
Unutmaya başladığım o mutlu gülüş
Bilmiyorum şimdi nerelerdesin
Mutlu gecelerde görülen bir düş
Kadar umutsuz ve uzak yerdesin
Hafızamda koyulaşan senelerdesin
Haziran 1970 – Eskişehir
SARI GÜLLER
Sarı güller açarken bahçende
Ben sana doymaya, kanmaya geldim.
Aşkınla kavrulup, yanmaya geldim.
O güzel günleri anmaya geldim.
Gel bana tatlı meleğim
Sen “Öl !” de öleyim.
Beni sevdiğini nerden bileyim.
Gel bana sev beni, öp beni, sar beni
“Öl !” de öleyim.
Sarı güller açarda bülbül susar mı?
Ben sana kalbimi vermeye geldim.
Bahçenden sarı güller dermeye geldim.
Aşkının sırrına ermeye geldim.
Gel bana tatlı meleğim
Sen “Öl !” de öleyim.
Beni sevdiğini nerden bileyim.
Gel bana sev beni, öp beni, sar beni
“Öl !”de öleyim
“Kıbrıs’ta Anadolu” gösterisi için özel olarak yazılıp, bestelendi ve Kıbrıs’ta AKM’de icra edildi.
KIBRIS TÜRKÜSÜ
Gözümün önünde cennetin bağı
Sarmış her yanını mutluluk ağı
Kuzey Kıbrıs’ımın en güzel çağı
Güzel çağı, güzel çağı
Gelinir, görülür
Gelinir, görülür, övülür, sevilir
Kıbrıs’ın kıymetini sevenler bilir
Başımın üstünde mavi gökyüzü
Kulağımda Türkün coşkun türküsü
Güzel insanının gülümser yüzü
Gül yüzü, gül yüzü
Gelinir, görülür
Gelinir, görülür, övülür, sevilir
Kıbrıs’ın kıymetini sevenler bilir
İçimde yanıyor sevda ateşi
Tenimi yakıyor kızgın güneşi
Kıbrıs anayurdun küçük bir eşi
Kıbrıs anayurdun güzel bir eşi
Bir eşi, bir eşi
Gelinir, görülür
Gelinir, görülür, övülür, sevilir
Kıbrıs’ın kıymetini sevenler bilir
Nisan 1985 – Eskişehir
HANİ
Penceremde yalnızım
Güzellikler mutluluklar hani
Silah sesi, bomba sesi
Parkta oynayan çocuklar hani
Nerde uçan kuşlar
Çiçekler, ağaçlar
Yemyeşil yamaçlar
Gülen gözler, sarı saçlar hani
Penceremde yalnızım
Her şey bir anda oldubitti
İyi, kötü herkes öldü
Hayat söndü, yaşayanlar hani
Nerde çalan teller
Ninni söyleyen diller
Beni okşayan eller
Canım babam, güzel annem hani
Savaş insafsız inanç
Zafer huzursuz kıvanç
Kazanılanlar ise utanç.
Sen!, suçlusun sen!
Hani pişmanlık duyanlar hani
Haziran 1972 tarihinde Eskişehir’de besteledim
ERDEKTE HATIRLAMA
Sevgilim, hayatım, tatlı meleğim
Ne yapsam senden vazgeçemiyorum
Kaybetmemek için mi ne bileyim
Üç akşamdır sahilde geceliyorum
Mehtap ışıl ışıl, yıldızlar parlak
Denizin üstünde titreşen bir ak
Bir an dalıp o sulara bakarak
İçimden ismini heceliyorum
Sabah olur her taraf aydınlanır
Gün doğar bu güzel hayal sonlanır
Hayal gider amma kalbim onladır
Duyuyorsam bile göremiyorum
Ağustos 1969 Erdek
25.4.1970 Cumartesi 19.00-19.30 arası besteledim
MUTSUZLUK KORKUSU İÇİNDE
Sevgilim düşünme hiç geleceği
Bugünün seyrine dalıver gitsin
Gel yanıma otur, benimle konuş
Beni sev, benden gönül alıver gitsin
Düşünme kuracağımız mutlu yuvayı
Bugün de günümüzde kalıver gitsin
Ümitlerle geçiştirme dünyayı
Hayallerini suya salıver gitsin
Sadece bugünü yaşa sevgilim
Kötü hayallerin kov hepsini, gitsin
Elini kalbine koy ve dua et.
Dua et bu macera mutlu sonla bitsin
23.4.1970 Perşembe 9.45 Eskişehir
Hanife’ye