AŞK ŞİİRLERİ
Prof. Dr. K. Hüsnü Can Başer
ÖZLEM
Bu gece yine içtim seni anarak
İçimde acayip bir mutluluk vardı
Sensizliğimle alev alev yanarak
Sevgin benim tüm benliğimi sardı
Kadehimde sen vardın, düşüncemde sen
Yine tüm varlığınla bu gecemde sen
Onulmaz özleminle her hecemde sen
Sevgin benim tüm benliğimi sardı
Özlemin çekilmez bir serap oldu
Doldu kadehime bir şarap oldu
Seni andıkça kalbim bir harap oldu
Sevgin benim tüm benliğimi sardı
Dinle bak kalemim doğru söylüyor
“Bu çocuk seni çok seviyor” diyor
Söylemezsem içim içimi yiyor
Sevgin benim tüm benliğimi sardı
17.10.1968 – 24.00 – Eskişehir
KADEHİMDE SEN VARDIN
Bu gece yine içtim sensizliğimle
Beni benden eden bensizliğimle
Seni sevdim bütün sessizliğimle
İçimdeki arzular sönüyor sanma
Haykırmak istedim seni tüm benliğimle
İçiyordum durmadan sensizliğimle
Duymasam bir gün seni hissizliğimle
İçimdeki arzular sönüyor sanma
Hatıralarım canlandı gözlerimde
Bir başkalık buldum ben hislerimde
Bir yalan bulursan bu sözlerimde
İçimdeki arzular sönüyor sanma
Kollarım boş ama kalbim seninle
Ölebilirim şu an senin elinle
Yanımda dururken sesimi dinle
İçimdeki arzular sönüyor sanma
SENSİZ BİR AKŞAMÜSTÜ
Nasıl özledim yine seni bir bilsen
Sensiz geçen günlerim zindan oluyor
Bir gün ebediyen yanıma gelsen
Sensiz günler çabuk akşam oluyor
Görüyorum seni her nereye baksam
Ne zaman efkârlanıp sigara yaksam
Ne zaman yakama karanfil taksam
Yalnızlık zor geliyor hemen soluyor
Bu hayat sensiz bana çekilmez oldu
Karanfilim, gülüm, menekşem soldu
Bugün yine erkenden akşam oldu
Akşam oldu gözüme yaşlar doluyor
1969 – Eskişehir
SARI GÜLLER
Sarı güller açarken bahçende
Ben sana doymaya, kanmaya geldim.
Aşkınla kavrulup, yanmaya geldim.
O güzel günleri anmaya geldim.
Gel bana tatlı meleğim
Sen “Öl !” de öleyim.
Beni sevdiğini nerden bileyim.
Gel bana sev beni, öp beni, sar beni
“Öl !” de öleyim.
Sarı güller açarda bülbül susar mı?
Ben sana kalbimi vermeye geldim.
Bahçenden sarı güller dermeye geldim.
Aşkının sırrına ermeye geldim.
Gel bana tatlı meleğim
Sen “Öl !” de öleyim.
Beni sevdiğini nerden bileyim.
Gel bana sev beni, öp beni, sar beni
“Öl !”de öleyim.
-Beste-
VEFASIZ SEVGİLİYE
Gördüm seni tutuldum delicesine
Kapıldım sözlerinin her hecesine
Hayatımın belki o en mutlu gecesine
Lanet ediyorum garip hisler içinde
İstersen sev beni, istersen unut
Kalbimde eriyen bir kavram umut
Diyorum “Sende mi o yegâne mut ?”
Düşünüyorum garip hisler içinde
Vücudumda derman yok, gözlerimde fer
Yabancı bana her gün gördüğüm yerler
Bir de aşık olana “aptalsın” derler
Ağlıyorum garip hisler içinde
Düşünce içinde kahroluyorum
Senin temiz, tertemiz arzunla doluyorum
Ferhan!, bazı zamanlar bir başka oluyorum
Anıyorum seni garip hisler içinde
Gidiyorsun, uzaklaşıyorsun yanımdan
Sanki bir şey çekiliyor şu sol yanımdan
Sanki bir parçaymışsın gibi kanımdan
Arıyorum seni garip hisler içinde
Kasım 1967 – Eskişehir
Ferhan’a
AKROSTİŞ
Geziyordum bugün aşk bahçesinde
Üzümler varolmuş gözyaşlarından
Letafet bağının bir köşesinde
Süzüldü bir güzel gül başlarından
Eros’un yayını çekti, bıraktı
Vurulan kalbimden gözyaşım aktı
15.4.1967 – Cumartesi – Eskişehir
İNANIRSIN
Bir gün olur sen de aşka inanırsın
Kalbinin sesiyle
Uyanırsın
Kalbin aşkla dolar, gözün yaşla dolar
Sevgi rüzgarına
Kapılırsın
Her yerde görürsün, her şeyde görürsün
Bazen başkasını
O sanırsın
Bir gün terk edilir, yalnız kalırsın
Bütün sevenleri
Kıskanırsın
Ocak 1968 – Eskişehir
Ferhan’a
-Beste-
ŞAHANE GÖZLER
Pencerelerimizde konuşur gözlerimiz
Aşkımızı söylemeye yok hiç cesaretimiz
O güzel gözlerinde aşkımı arıyorum
Gülümseyen gözlerde ümide varıyorum
Âşık etti gözlerin, meftun etti bendeni
Her zaman penceremde bekliyorum gelmeni
Yine sen geliyorsun, gözlerin konuşuyor
Şahane gözlerinde aşkımız okunuyor
Baygınca bakıyorsun, kalbimi yakıyorsun
Şiirlerden, güllerden gönlüme akıyorsun
Bırak ben istiyorum herkes bizi kıskansın
Kalbimde aşkının ateşi yansın
1966 – Eskişehir
Nihal’e
-Beste-
SEN
Korkuyorum sevmiyorsun beni
Çevirdin gözlerini
Ben ne yaptım, hiç üzdüm mü seni?
Bıraktın ellerimi
Dudağımdaki tek nağme ismin
Diyorum gel, sen dön bana
Ediyorum işte sana yemin
Gözlerime bir baksana
Dilim hep seni anıyor bak
Kalbim sana yanıyor bak
Gözlerim, hep senle dolu
Ellerim, seni tutmak istiyor bak
Hiç durmuyor yerinde
İstiyor hep tutmak
Güzelim ellerini
Sevgilim
Aralık 1967 – Eskişehir
-Beste-
ROMANS
Siz hiç esir ettiniz mi düşüncenizi?
Dimağınıza “Sus!” diyebildiniz mi hiç?
Bakabildiniz mi dünyaya donuk gözlerle?
Etrafı koyu mavi görebildiniz mi?
Siz hiç yalnız oldunuz mu?
Gezdiniz mi sokaklarda gece vakti?
Oturup şiir yazdınız mı?
Hiç yıldızları saydınız mı gökyüzüne bakarak?
Hiç ağladınız mı?
Döküldü mü billurlar gözlerinizden?
Çiçek gibi günden güne sararıp, soldunuz mu?
Siz hiç âşık oldunuz mu?
26.11.1969 – Cuma – 01.00 – Eskişehir
YİTİK ARZULAR
İmgelerimde sen
Düşlerimde sen
Yüzün benim gözümde
Tatlı bir desen
Her yerde sen
Her şeyde sen
Sen değilmiydin ey yar!
Benimle gezen?
Sevgilim sen
Yaşantım sen
Benim bu ilk aşkımı
Sen değilmiydin sezen?
Yitik arzularımda
Kanayan kalbimde
Ağlayan gözlerimde
Yine sen
Sensiz yaşantım sessiz
Sensiz tinim bedensiz
Seviyorum şüphesiz
Bu yalvaran kalbimle
Bu kısılan sesimle
Bu ağlayan gözümle
İmgelerimde sen
Düşlerimde sen
Yüzün benim gözümde
Tatlı bir desen
1964 – Çankırı
BİR BUNALIM GECESİ
Issız gecelerin kör karanlığı
Ruhumda ürperti uyandırırken
Altından kafese koyup zamanı
Hayalin koynumda yatıyorum ben
Çıkarak dağların yücelerine
İnerek denizlerin nicelerine
Bürünüp kimsesizlik gecelerine
Aydınlığa siyah güller atıyorum ben
En kesif ormanlara girebilirim
Yıldızları ayağına serebilirim
Yüreğimi eline verebilirim
Gönüllere şerbet satıyorum ben
Ne var şu dünyada. Sade keder, gam
Şansım dönüp mutluluğa ulaşırken tam
Yine doğmak ümidi ile her akşam
Ufkunda bir güneş gibi batıyorum ben
5.11.1969 – 21.30 – Eskişehir
Hanife’ye
-Beste- 20.2.1971
BİLEMİYORUM
Bilmiyorum neden bugün çok sıkkın canım
Zorlayıp kendimi gülemiyorum
Aşksızlık mı başıma vurdu nedendir
Sebebini bir türlü bilemiyorum
Yalnızlık mutluluk veriyor amma
Tanrıdan yalnız olmak dilemiyorum
Gözleriyle ruhumu teselli eden
Bir sevgilim olacak mı bilemiyorum
Ey beni kahreden mutsuz düşünce
Neden seni aklımdan silemiyorum
Bir defacık olsun mutlu olmak için
Ölmek mi gerekli bilemiyorum
22.12.1969 – 9.30 – Eczacılık Yüksek Okulu Lokali Eskişehir
UNUTAMAM BEN YAŞADIKÇA
Bir zamanlar ne çok severdim seni
Unutamam ben yaşadıkça
Gözlerinde ışık vardı
Dudağından bal akardı
Unutamam ben yaşadıkça
O ilk dans ve sonra ilk öpüşmemiz
Şimdi kaldı çok uzaklarda
Ben seni pek çok sevmiştim
Sana kalbimi vermiştim
Unutamam ben yaşadıkça
Ne güzeldi günlerimiz, aşkımız
Unutamam ben yaşadıkça
Ayrılmayı sen istedin
“Yeter, bitsin bu aşk” dedin
Unutamam ben yaşadıkça
11.1.1970 Pazar – Eskişehir
-Beste-
MUTSUZLUK KORKUSU İÇİNDE
Sevgilim düşünme hiç geleceği
Bugünün seyrine dalıver gitsin
Gel yanıma otur, benimle konuş
Beni sev, benden gönül alıver gitsin
Düşünme kuracağımız mutlu yuvayı
Bugün de günümüzde kalıver gitsin
Ümitlerle geçiştirme dünyayı
Hayallerini suya salıver gitsin
Sadece bugünü yaşa sevgilim
Kötü hayallerin kov hepsini, gitsin
Elini kalbine koy ve dua et.
Dua et bu macera mutlu sonla bitsin
23.4.1970 Perşembe – 9.45 – Eskişehir
Hanife’ye
-Beste- 25.4.1970 – Cumartesi 19.00 – 19.30 arası
BENİM İÇİN
Seni çok seviyorum anlıyormusun?
Tarif edemiyeceğim kadar çok
Tek düşüncem seninle çok mutlu olmak
Tahmin edemiyeceğin kadar çok
Yaşantım yeniden başladı seninle
En güzel yerinden başladı seninle
Öyle mutlu olacaksın ki benimle
Tahmin edemiyeceğin kadar çok
Mayıs 1970 – Eskişehir
Hanife’ye
SEVGİLİYE MEKTUP
Köprübaşında seni koluma takıp
Gezeceğim günler yakın mı dersin?
Şu berbat cemiyet kaidesini
Ezeceğim günler yakın mı dersin?
Mutlu olmalıyız düşünerek yarını
Söylemeliyiz mutluluk şarkılarını
Bizi bedbaht edenlerin kuyularını
Kazacağım günler yakın mı dersin?
Mutluluk ısmarladım sevgi bağına
Girerken hayatın en güzel çağına
Nişan yüzüğümüzü parmağına
Takacağım günler yakın mı dersin?
Ümitle beklediğimiz o gün gelince
Tanrı bize bu büyük fırsatı verince
Seni alıp muradıma erince
Güleceğim günler yakın mı dersin?
Anlayarak yaşamanın maksadını
Almalı dünyada her şeyin tadını
Cüzdana Hanife Başer adını
Yazacağım günler yakın mı dersin?
Ne dersin sevgilim fikrini söyle
Bütün istediklerimiz olur mu böyle?
Milletin ağzını tutup da şöyle
Büzeceğim günler yakın mı dersin?
Temmuz 1970 – Eskişehir
-Beste-
MAZİDEKİ SEVGİLİYE
Arıyorum yine seni gecelerimde
Üzgün gözlerim dolu doluveriyor
Resimlerin her gün bir parça daha
Kır çiçekleri gibi soluveriyor
Gözlerimde yine hep senin hayalin
Zihnimde seni en son gördüğüm halin
Mutluyuz beraber elimde elin
Bu hayal aniden bozuluveriyor
Mutlu değilim artık, mutsuzum mutsuz
Gözlerimde ışık yok, dudağım susuz
Hayalinle birlikte geçen uykusuz
Gecelerim bana zindan oluveriyor
8.3.1970 – Eskişehir
BABAMA
Diyorsun “Oğlum gel, vazgeç bu işten”
Seviyorum asla vazgeçemem baba
Esas ben memnun değilim bu gidişten
Sana “Evet, haklısın” diyemem baba
Neden benim sevdiğim güzeli neylersin
Bana çocuk gibi masal söylersin
“Hayır, olmaz” diye ferman eylersin
Bu arzuna boyun eğemem baba
Şu dünyada herkesin düşü mutluluk
Herkesin düşüncesi, işi mutluluk
İnsanın ağrımayan dişi mutluluk
Sabrım yok, daha çok bekleyemem baba
Mutluluk kapıma geldi dayandı
Tüm her şey tozpembe renge boyandı
Gözlerim açıldı, gönlüm uyandı
Uzattığın kaptan zehir içemem baba
Seviyorum vazgeçmek elimde değil
Anahtar kalbimde. Dilimde değil
Görmüşüm, sevmişim, vermişim mehil
Başkasıyla gönül eyleyemem baba
Ben hassas insanım üstüme varma
Yalancı sözlerle yaramı sarma
Vazgeçmemi isteyen sorular sorma
Sana müspet bir cevap veremem baba
Çocukluk günlerim geride kaldı
Hayat benden yirmi bir sene aldı
Tecrübem arttı ama ömrüm kısaldı
Hayatıma onsuz devam edemem baba
20.9.1970 Pazar – Eskişehir
Hanife’ye
-Beste-
DUA VE BEDDUA
Dedikodu etmişler bana vız gelir
Tutulsun o çekemeyen dilleri
Benim yarim bana herkesten bağlı
Kalbimin yücesinde sağlamdır yeri
Dertleri ne? Bizimle ne uğraşırlar
İşleri yok bütün gün kelle kaşırlar
Evlerden evlere hep laf taşırlar
Hepsi aslında birer mahalle dilberi
Bizi üzenleri Allah kahretsin
Hepsini evinden, barkından etsin
Evlatları onların canına yetsin
Kokmasın evlerinde kokan gülleri
O çen çen dilleri konuşmaz olsun
Hepsinin sırıtkan yüzleri solsun
Bağırları sadece acıyla dolsun
Kırılsın, iş görmez olsun elleri
Bizim mutluluğumuzu Tanrı istedi
O sana, sen ona layıksın dedi
Bizleri bir buçuk sene denedi
Bağlıyız birbirimize ilk günden beri
Hanife benim kader arkadaşım
Oldu artık benim hayat yoldaşım
Sadece onunla hoş olur başım
Onun için akacak alnımın teri
Hayatımı benim bir düzene soktu
Ondan evvel huzurum ve neş’em yoktu
Basit aşk maceralarına da karnım toktu
Geldi onunla ömrümün güzel günleri
Eksik olmasınlar bizi sevenler
Bizlerle gurur duyup bizi övenler
Daim olsun bize duyulan güvenler
Hoş olsun onların hep gönülleri
Bizim birbirimize güvenimiz tam
Genciz sinemizde ne keder ne gam
Mutlular ülkesinde salacağız nam
Bizleriz dünyanın en güzelleri
Ve nihayet geldi benim son sözüm
Hanife’yle bir ömür gülecek yüzüm
Daha mutlu günleri görecek gözüm
Tanrı mutlu etsin tüm sevenleri
SEVGİLİYE ÖZLEM
Hastayım, üzgünüm, yalnızım bugün
Bu gece yalnız seni anıyor gönlüm
Nüksetti kalbimdeki tek sızım bugün
Sensizlikle için için yanıyor gönlüm
Seni tanıyışım bir rüya gibi
Seninle yaşayışım bir rüya gibi
Senden ayrılışım bir rüya gibi
Sensizlikle için için kanıyor gönlüm
İçimde özlemin, dilimde ismin
Şimdi hayal meyal gözümde cismin
Hiç olmazsa yanımda olsaydı resmin
Seni hiç göremiy’cek sanıyor gönlüm
Sen yoksun yanımda, yalnız anımda
Geziyorsun her an benim yanımda
Görmesem bile seni en son anımda
Bil, seni senden iyi tanıyor gönlüm
26.9.1968 Perşembe 21.30 – Eskişehir
-Beste-
ERDEKTE HATIRLAMA
Sevgilim, hayatım, tatlı meleğim
Ne yapsam senden vazgeçemiyorum
Kaybetmemek için mi ne bileyim
Üç akşamdır sahilde geceliyorum
Mehtap ışıl ışıl, yıldızlar parlak
Denizin üstünde titreşen bir ak
Bir an dalıp o sulara bakarak
İçimden ismini heceliyorum
Sabah olur her taraf aydınlanır
Gün doğar bu güzel hayal sonlanır
Hayal gider amma kalbim onladır
Duyuyorsam bile göremiyorum
Ağustos 1969 – Erdek
-Beste- Haziran 1972 Eskişehir
AKROSTİŞ
Hakiki aşkı ben yıllar boyunca
Aradım, aradım sonunda buldum
Nurlu bir ateşi kalbe koyunca
İlahi bir aşkın esiri oldum
Fakat o ateş sırf beni mi yaktı?
Elinden tutup seni koluma taktı
8.2.1971 Pazartesi 00.25 – Eskişehir