Kısa Şiirler

KISA ŞİİRLER

Prof. Dr. K. Hüsnü Can Başer

Temmuz 1969'da yazdığım kısa şiirler

AĞIT

 

Yiyin birbirinizi Vietnam’da, Arabistan’da…

Biafra’da çocuklar açlıktan ölüyor

YAŞ GÜNÜ

 

Şu insanlar ne garip
Ölüme mumla yaklaşıyorlar

OLD NEGRO BLUES

 

“We shall overcome one day”

“Inshallah!”

MRS. MOON

 

Virgin moon
Virgin moon
You’ll be mother
Very soon

EGOİST

 

Geçmişsin karşıma

“Yalnız beni sev” diyorsun

Seninki can da

Melahat’inki patlıcan mı?

GİDİ GİDİ

 

Ay gız!
Seni gidi seni
Amerikalıynan ne yaptın
20 Temmuz gecesi?

AYA BAK!

 

Kız Melahat!

Hala bir koca bulamadın

Şu çiçek bozuğu mehtap bile

Bir Amerikalı buldu

Rus’un biri de fıldır fıldır

Etrafında dönüyor

UÇAN DAİRE

 

Ali’nin babası bana dedi ki

Uçan daireler geliyormuş

Yaramaz çocukları kaçırıyormuş

Bunu babama söyledim

“Keşke beni de kaçırsalar” dedi

Hoppala!

ULTİMATOM

 

Ne zaman peşinden gelsem
“Ben senin bildiğin kızlardan değilim” dersin
Evinizin kapısına gelince
Bir de geriye dönüp, kalça kırar gülersin

Bak bu gece sabaha dek kapınızda kalacağım
Eğer bir kerecik cama çıkmazsan
Yarın
Senin bildiğin erkeklerden olacağım

PİYASA

 

Vakit gece yarısı
Hiç de uykum yok
Şimdi giyinsem de
Şöyle bir yedilere
Oradan da köprübaşına çıksam
Köprünün demirlerine yaslanıp porsuğa baksam
Sinemalar da yeni dağılıyordur
Belki iyi de piyasa olur

“Boğaza neden köprü yapılıyor?”

“Televizyonun ne faydası var!”

“Bu düzen değişmeli!”

“Yeter artık uyanalım!”

Analitikten gene çaktım.

ÇAĞRIŞIM

 

“Yerli malı yurdun malı

Herkes onu kullanmalı”

Hadi bugün Türk filmine gidelim

DEDİKODU

 

Ayşenin derdi kocasından

Nejatın derdi karısından

Karının derdi kocasından

Kocanın derdi karısından

Refiğin ki arabasından

Allah’a şükür bugün hiç derdim yok

ŞAKİRE

 

İyi alıştın İmpalaya

Beş çayını kaçırmıyorsun

Müzik zevkin de değişti

Brahm’sı seviyorsun

Yeni danslar yapıyorsun kalça göbek

Beni gördüğün zaman

Yetiyor artık kuru bir selam

Bayağı değiştin ama eski dostum Şakire

Ne yapsan adam olamıyacaksın vesselam

ALIŞTIK

 

Bugün yine kapıda üç izbandut var

Yerlerde de yazılar

Lokal ağzına kadar dolu

Ne mi var?

Mühim değil canım

Okulda yine boykot var

SOLCU

 

Benim bir gitarım var

Amerikan folk şarkıları çalarım onunla

Eş dost dinler

Bir tek Mithat sevmez dinlemeyi

Neden bilmem

DÜNYA HALİ

 

Girdiler uğraşına bir bitmeyen yarışın

Bir yanda beyaz bir ırk, öte yanda sarışın

Çektiler silahları, attılar bombaları

Sonunda kabak patladı kafasında barışın

 

10.2.1970 Salı Eskişehir

TESADÜF DÜNYASI

 

Birden bir kurşun geçti
Adam başını eğdi
Gidecekti dünyadan
Başını eğmeseydi

 

10.2.1979 Salı Eskişehir

PARÇA PARÇA

 

Odam da içim gibi darmadağınık
Herşeyim atılmış, kalmış bir köşede
Öylesine bedbaht, derbederim ki
Bana çok, pek çok uzak zevk de neş’e de

Kafamın içinde bir küçük duman
Büyüyor, büyüyor… bulut oluyor
Sol yanımda bir eziklik duyduğum zaman
İçime sevgili hasreti doluyor

Yüreğimde iki ucu sivri bir iğne
Batıyor yüreğimin her atışında
Bir insan bu kadar bedbaht olur mu?
Dertli olur mu bu kadar bu genç yaşında?

Dert bir değil eksilmiyor, dert bin oldu başımda
Dert çekerek dertli oldum şu genç yaşımda

 

Eylül 1970 Eskişehir